İğneada (Kırklareli / Demirköy) beldesinde 5 Eylül 2023 tarihinde, “Sisli Vadi” adıyla faaliyet gösteren ruhsatsız kamp-bungalov alanında meydana gelen sel felaketinde 6 kişi yaşamını yitirmişti. Olayın ardından açılan dava süreci, sanıkların savunmaları ve mahkeme kararlarıyla kamuoyunun gündeminde yer aldı.
Bölgedeki yoğun yağış sonrası bungalovların bulunduğu alanda su baskını yaşanmış, doktor Selman Bağışlar ve eşi Mihriban Bağışlar, Suna Duman, emekli öğretmen Rahile Şimşek ve eşi Ahmet Baki Şimşek ile tesis müdürü Ümit Solmaz hayatını kaybetmişti. Soruşturma aşamasında, tesisin ruhsatsız olduğu, dere yatağına yakın konumda faaliyet gösterdiği ve “kamp/tesis” adı altında tanıtıldığı iddiaları dile getirildi.
İlk karar aşamasında işletme sahibi Bülent B. 11 yıl 3 ay hapis cezası almıştı. Ancak yerel mahkemenin kararını bâzı yönlerden eksik bulması üzerine, istinaf mahkemesi kararı bozmuş; ardından yeniden yargılama süreci başladı.
Savunma ve Tepkiler
Yeniden görülen duruşmada sanık Bülent B., 26 ay tutuklu bulunduğunu, benzer olaylarda tutukluluk süresinin çok daha kısa olduğunu iddia etti:
“26 aydır benim gibi tutuklu olan yok. Benzer olaylarda 3-6 ay tutuklu bulunuyorlar.”
Ayrıca, “Benim kadar yatan yok” gibi ifadeler kullandı ve “işimin başına dönmeliyim” diye konuştu. Bu savunma, mağdur yakınları tarafından yoğun tepkiyle karşılandı; bazıları “tavuktan bahseder gibi konuşuyorsunuz” diyerek sert çıktı.
Mahkeme Kararı
Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan karar duruşmasında:
- Sanık Bülent B.’ye “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 18 yıl hapis cezası verildi.
- Tutuksuz sanıklar Cenan A. ile Büşra G.’ye 7 yıl 6 şar ay hapis cezası, sanık Sevcan U.’ya ise beraat kararı çıktı.
- Sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi.
Bu karar, “sel felaketinde ihmâl var mı?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı. İşletme sahibinin savunmasında “11 kurumdan görüş aldık”, “doğal afetti, öngöremedik” gibi ifadeler öne çıktı. Öte yandan mağdur yakınlarının, sürecin adil yürütülüp yürütülmediği ve kararların yeterli olup olmadığı yönündeki eleştirileri devam ediyor.











Leave a Reply