Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 83 kişinin hayatını kaybettiği Yukarı Şehir Kooperatif Evleri davasında, AKP’li eski yönetici ve müteahhit Şükrü İşitmen hakkında mağdur ailelerin kırmızı bülten talebi bir kez daha reddedildi. Sanık İşitmen’in avukatlarının iki ayrı davada birbirinden farklı savunmalar yapması dikkat çekti. Mahkeme, sanığın yakalama kararının devamına ve infazının beklenmesine karar verdi. Ayrıca Hudutlar Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak yurt dışı giriş-çıkış kayıtlarının istenmesine hükmedildi. Ancak kırmızı bültenle aranma talebi yine kabul edilmedi.
6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremde Adıyaman’ın Besni ilçesindeki Yukarı Şehir Kooperatif Evleri’nin B bloğu tamamen, D bloğu ise kısmen yıkıldı. Enkazda 83 kişi yaşamını yitirdi. Besni Cumhuriyet Başsavcılığı, AKP’li eski Besni İlçe Yönetim Kurulu Üyesi olan müteahhit Şükrü İşitmen ve 14 kişi hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan dava açtı.
Sanığın tutuklanmasına daha önce karar verilmiş, ancak kısa süre sonra serbest bırakılmıştı. Tahliyenin ardından kayıplara karışan İşitmen hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Yakınlarını kaybeden aileler ise sanığın yurt dışına kaçtığını öne sürerek kırmızı bülten talebinde bulunmuştu.
“Katilin dışarıda elini kolunu sallayarak gezmesini istemiyoruz”
Duruşmada söz alan mağdur yakınları, sanığın yurt dışında olduğunu düşündüklerini ve bir an önce yakalanarak adalet önüne çıkarılmasını talep etti. Eşi ve üç çocuğunu kaybeden Hatice Elçi, “Katilin dışarıda serbestçe dolaşmasını istemiyorum” derken; eşi ve doğmamış çocuğunu kaybeden öğretmen Abdulvahap Özer ise, “Hayatım altüst oldu. Hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Aynı avukatlardan iki ayrı savunma
Sanık avukatlarının iki ayrı mahkemede yaptığı farklı savunmalar dikkat çekti. Bir davada “tutuklanması gereksiz” diyen avukatlar, diğer davada yakalama kararının kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, ayrıca dosyanın Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ne gönderilerek her bir sanığın kusur durumunu belirten yeni bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi. Yeni raporla önceki rapor arasında çelişki olması halinde gerekçelerinin açıklanması istendi. Bir sonraki duruşma 23 Ekim’de yapılacak.
Leave a Reply